Temmuz 16, 2025

Silo patlaması davasına ait yeni imaj ortaya çıktı

Kocaeli'de 2 kişinin hayatını kaybettiği Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) silo patlaması davasında, uzman raporu ve paklık ihmalleri ele alınıyor.

Kocaeli’de 2 kişinin hayatını kaybettiği Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) silo patlaması davasında, uzman raporu ve paklık ihmalleri ele alınıyor. Sanıklar sorumluluğu kabul etmezken, patlamadan 17 gün öncesine ilişkin olduğu argüman edilen ve tesisteki ağır toz birikimini gösteren yeni imajlar ortaya çıktı.

Kocaeli’nin Derince ilçesinde 7 Ağustos 2023’de Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) silolarında meydana gelen patlamada Ekrem Kalkan ve Elif Dayıoğlu hayatını kaybetmiş, 10 kişi de yaralanmıştı. Olayda TMO’nun 60 silosundan 13’ü ziyan görmüştü. Soruşturmada ismi geçen 6 sanık hakkında “Taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olma” kabahatinden başka ayrı 2 yıldan 15 yıla kadar mahpus talebiyle dava açılmıştı.

“Bilirkişi raporu gerçeği yansıtmamaktadır”

Olaya ait açılan davanın 5. celsesi, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya ölen Elif Dayıoğlu’nun eşi Arif Dayıoğlu ile avukatı Yaprak Gülen Şahin Karakuş, tutuksuz sanık Kemal Ö. ile müdafii avukat Zekeriya Yelok ve öbür tutuksuz sanıkların avukatları katıldı.

Sakarya TMO’da şu an başmüdür yardımcılığı yaptığını söyleyen Kemal Ö., “Kocaeli’de başmüdür yardımcılığı yapıyordum. Evvelki savunmalarımı tekrar ediyorum. Kurum mevzuatı incelenerek varsa kusurlardan eksikliklerden kimin sorumlu olacağı dair kıymetlendirme yapılmamıştır. Eksper raporunda gösterilen patlama 2. patlamaya ilişkin imajlardır, kamera kayıtlarına bakıldığında patlamanın birinci evvel art taraftan başladığı görülmektedir. Uzman raporu gerçeği yansıtmamaktadır, suçlamayı kabul etmiyorum, tekrar eksper raporu alınmasını ve beraatimi talep ediyorum. Rutin olarak paklık yapıldığına dair tutanaklar mevcuttur” dedi.

“Liman silosu külliyen bana bağlı değildir”

Olaydan 4 gün evvel müsaadeye ayrıldığını söz eden Kemal Ö., “Bu 4 günlük süreçte ne olduğuna ait bilgim yoktur. Temizliklere ait servis şeflikleri vardır, bu servisin şefleri ilgilenmektedir, TMO’nun tozlarının paklığı benim sorumluluğum ve vazifem dahilinde değildir, benim vazifem teknik işler ile ilgili faaliyetlerin yürütülmesine ait vazife yapmaktayım. Liman silosu külliyen bana bağlı değildir, liman silosu içinde bana bağlı olmayan servislerinde çalışmaları vardır” diye konuştu.

“Temizliğin yapılmadığı açıktır, sanık Kemal Ö. cürümden kaçmaktadır”

Sanıklardan şikayetçi olduğunu söyleyen katılan Arif Dayıoğlu, “Sanıkların cezalandırılmalarını talep ediyorum. Paklığın yapılmadığı açıktır, sanık Kemal Ö. kabahatten kaçmaktadır” halinde konuştu.

“Tesisin paklık faaliyetlerini önemsenmeyerek işler yürütmüştür”

Katılanların vekili avukat Yaprak Gülen Şahin Karakuş ise “Faaliyet raporlarında olay tarihinde ve öncesinde tesisin faal olarak faaliyet gösterdiği görülmektedir. Bu ölümcül olaya neden olan şey tesisin paklık faaliyetlerini önemsemeyerek işlerin yürütülmesine müsaade vermeleridir. Sanıklar hiç bir sorduğumuz soruya mantıklı, inandırıcı karşılık vermemektedir, kabahatten kaçmaya yönelik savunmalar yapılmaktadır. Burada mümkün kast olduğunu düşünüyoruz. Şikayetimiz devam etmektedir. Sanıkların cezalandırılmasını talep ediyoruz” tabirlerini kullandı.

“İş güvenliği uzmanı talep edilmişse de kurum tarafından bu sağlanmamıştır”

Dayıoğlu’nun 21 Temmuz 2023 tarihli kuyu tabanlarının manzarasını sanığa izletmesi sonrasında sanık Kemal Ö’nün avukatı Zekeriya Yelok, “Müvekkilimizin beyanlarına iştirak ediyoruz. Gösterilen manzaralar 21 Temmuz’a ilişkindir, 25 Temmuz’da değerli çıkıntı satışı yapıldığını beyan etmiştir. Burası resmi bir kurum, müvekkilimiz güya buranın işletmecisiymiş üzere karar verme yetkisi yoktur. Kurum içerisinde iş güvenliği uzmanı talep edilmişse de kurum tarafından bu sağlanmamıştır, genel merkeze yapılmış bir sürü talepler vardı” dedi.

“Bu olayda patlamanın nasıl gerçekleştiğini kimse bilmemektedir”

Sanık Osman T’nin avukatı Erhan Türkan de, “Bu olayda patlamanın nasıl gerçekleştiğini kimse bilmemektedir. Varsayım üzerine ceza yargılaması yapılmaktadır. Bu vakte kadar toplanan tüm kanıtların boşa toplandığını düşünüyoruz, olay kaynaktan mı, hububat tozundan mı ya da öbür bir durumdan mı oldu bilmiyoruz. Olabilir, edebilir denilerek iddianame hazırlanmıştır. Müvekkilimiz patlama gününde olay yerinde değildir. Patlama gününde kaynak yapıldığını gören bir kişi bile yoktur” sözlerini kullandı.

Arif Dayıoğlu da sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, sanıkların yurt dışı çıkış yasağı isimli denetim önlemlerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

“Maalesef sanıklar güya cezasızlık algısının şımarıklığını gösteriyorlar”

Duruşma sonrasında açıklamalarda bulunan Arif Dayıoğlu, “Adalet arayışımıza devam ediyoruz. Maalesef sanıklar güya cezasızlık algısının şımarıklığını gösteriyorlar. Hiçbir formda hiçbir sorumluluğu kabul etmiyorlar. Olay cürüm üstü halidir. Olayda açıkça hata ögeleri bulunmasına karşın hiçbir sorumluluk kabul edilmiyor. Fotoğraflarda ve uzman raporunda kaynak yapıldığı, etrafın büsbütün toz içinde olduğu açıkça belirli. Şahit tabirleri, paklık ve denetimin hiç yapılmadığını ortaya koyuyor. Fakat olay güya yan fabrikada olmuş üzere sorumsuzluk hali var. Bunun münasebeti uzayan adalet süreçleri, cezasızlık algısı ve herkesin misyonuna devam etmesi. Hiç kimse misyondan alınmıyor, uzaklaştırılmıyor. Üstelik çalışanlara ‘İfade verirseniz siz de meşakkat yaşarsınız’ üzere üstü kapalı baskılar yapılıyor” diye konuştu.

“Adalet arıyoruz”

Dayıoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Benzer yangın davalarında süratli ilerlemeler sağlandı. Bizim davamızda ise neredeyse 2 yıl geçti, hala adalet arıyoruz. Olayda hayatını kaybeden 2 kişi, Bolu’da hayatını kaybedenlerden farklı değildi. Onlar da bu ülkenin evladıydı. Dava çok uzun sürdü. Olayla ilgili kimse tutuklanmadı. Herkes vazifesine devam ediyor. Meğer yaklaşık 20 milyon liralık maddi ziyan ve iki can kaybı var. Lakin güya sıradan bir olay üzere davranılıyor. Yangının çıkma ihtimali ortadaydı. Bakım yapılması gereken bir alandı. Şayet vaktinde müdahale edilseydi, yönlendirme yapılsaydı, tahminen de bu olay yaşanmayacaktı. Kifayetsiz, muhteris yöneticilerin hırsından kaynaklan bir durum yaşandı. Şu anda ilgili üniteler hatası birbirine atıyor. Lakin burada asıl sorumlunun kim olduğunun Tarım ve Orman Bakanlığı himayesinde ortaya çıkarılması ve gerekli soruşturmaların başlatılması gerekiyor. Ne yazık ki şimdiye kadar hiçbir soruşturma açılmadığını duyduk. Bu çok üzücü. Bu denli açık ispata karşın kimse harekete geçmiyor. Bu durum, olayın üstünün kapatılmaya çalışıldığını ve birilerinin kollandığını düşündürüyor”

“Yeni ‘Elifler’ ölmesin, yeni gençler hayattan kopmasın”

Davanın peşini bırakmayacağını söyleyen Dayıoğlu, “Kaybettiklerimiz geri gelmeyecek fakat bir daha kimsenin başına benzeri bir şey gelmemesi için bu davanın peşini bırakmıyoruz. Gayemiz, yalnızca adaletin sağlanması ve bundan sonra çalışacak insanların güvenliğinin korunması. Bu hususun ferdî bir husumetle ilgisi yok. Bizim tek kederimiz, kamu hizmetinin düzgün yapılması, tedbirlerin vaktinde alınması ve önlemlerin nitekim uygulanması. Kaybettiklerimizin geri gelmeyeceğini biliyoruz. Lakin yeni ‘Elifler’ ölmesin, yeni gençler hayattan kopmasın. İşi hakikaten bilen, liyakatli beşerler misyon alsın. Hiç kimse şahsî hırslarıyla diğerlerinin canını riske atmasın” sözlerini kullandı.

Yeni görüntü

Öte yandan, 21 Temmuz 2023 tarihli imajlar de evraka girdi. İmgelerde kuyu tabanlarında ağır toz yığını ve siloların dış cephesinde havada ağır toz bulutu olduğu görülüyor.

Bilirkişi raporunda patlamanın oluş formu anlatılmıştı

İddianamede yer alan uzman raporunda, patlamanın meydana geldiği sırada silonun 6. katında kaynak sürecinin yapıldığı, kaynak süreci sırasında kıvılcımın 5. kata düşerek yanmanın başladığın ve tozlu ortamın alevlenmesiyle de primer patlama oluştuğu belirtildi.

Alevin elevatörler içindeki ağır tozu tutuşturduğu, elevatörlerin baca misyonu görerek alevi her bölgeye taşıdığı, patlama sonrasında oluşan titreşimin bölgede tozu havalandırdığının kaydedildiği raporda; havalanan tozun patladığı, yatay taşıyıcıların (konveyörler) patlamayı beton kule içine taşıdığı, beton kule içindeki tozun patlamasıyla oluşan yanma ve basıncın, beton kuleden beton silo (kuyu) altına sirayet ettiği, bu etapta silo altındaki (yatay taşıyıcılar) konveyorler içindeki tozların ve beton silo (kuyu) altındaki tozların da patlayarak çok büyük bir basınç oluşturduğu aktarıldı. – KOCAELİ

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / 3.Sayfa

About The Author